Otizm spektrum bozukluğu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, disleksi, obsesif-kompulsif bozukluk gibi nörolojik farklılıklar gösteren kişilerin, sahip oldukları kimi dezavantajlara rağmen, aslında olağanüstü yeteneklere sahip oldukları tüm dünyada saygın bilim otoriteleri tarafından kabul gören bir gerçek. Ancak tüm bu avantajlarına rağmen nörolojik olarak “farklılık gösteren” çalışanlara yönelik bazı ön yargılar nedeniyle, pek çok şirket özellikle işe alımlarda bu tip bireylere şüpheyle yaklaşıyor. Yıldız Holding’in global atıştırmalık şirketi pladis geçtiğimiz günlerde bu konuda öncü adım atarak, “Nöroçeşitlilik Ağı” isimli yenilikçi bir projeye imza attı.
Ali Ülker: Herkesin ‘olduğu gibi’ değer gördüğü bir ortam tesis etmeyi amaçlıyoruz
Linkedin sayfasında global atıştırmalık şirketi pladis çalışanlarının öncülüğünde hayata geçirilen “Nöroçeşitlilik Ağı” projesi hakkında bilgi veren Yıldız Holding & Yıldız Uluslararası Gıda Yatırımları Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker, “Nöroçeşitliliği neden bu kadar önemsiyoruz?” başlıklı makalesinde şu satırlara yer verdi: “Bu sene 16.’sını düzenlediğimiz Senenin Yıldızları Ödül Töreni’nde iki Yönetim Kurulu Başkanı Özel Ödülü’nden birini ‘Çeşitlilik ve Kapsayıcılık’ kategorisinde hayata geçirilen çok özel bir projeye verdik. Lider gıda şirketlerimizden pladis’te (Birleşik Krallık ve İrlanda) geliştirilen ‘Nöroçeşitlilik Ağı’ (Neurodiversity Network) projesinin, kapsayıcı yaklaşımı ve yenilikçi uygulamalarıyla büyük bir başarı olduğu muhakkak. Nöroçeşitlilik Ağı, iki tutkulu çalışma arkadaşımız Annabelle Williams ve Grace Fairey’nin, kendi yaşadıkları güçlükleri fırsata dönüştürmek ve gerek şirket gerekse toplum bazında değer üretmek üzere geliştirip hayata geçirdikleri bir proje. Özetle; herkesin farklılıklarıyla, ‘olduğu gibi’ değer gördüğünü hissettiği ve gündelik zorlukların üstesinden daha kolay gelmesini sağlayacak araçlara erişebildiği kapsayıcı bir ortam tesis etmeyi amaçlıyor. Annabelle ve Grace pladis Birleşik Krallık ve İrlanda’da hayata geçirdikleri Nöroçeşitlilik Projesi kapsamında, ‘nörolojik olarak farklı bireylerden’ oluşan ekiplerin yüzde 30 oranında daha üretken, altı kat daha yaratıcı olduklarını, dayanıklılık ve sorun çözümü açısından öne çıktıklarını ve yüksek çalışan bağlılığı gösterdiklerini belirtiyorlar.”